|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
koklayınca solacak bi çiçek
dokununca kaybolacak bir hayal gibisin.
mum alevi gibi titrek sevdan gibi kararlı,
yüregin gibi korkusuz ve
gözlerin, gözlerin gibi aşk dolu....
dokunmak sana;
o derinden bakan
o herzaman gülen gözlerine dokunmak
heyecanla, o sevdayla titreyen tenine
sevdalının duygularıyla dokunmak
dokunmak o ipek saclarına....
sevmek seni;
duyguların en güzeliyle sevmek
cevabi bir duyguyla sevildiğini bilerek
yaşamak seni;
hüznüne karışmış duygularda
erişilmesi en zor sevdalarda
seni senden sakınarak
seni senden saklayarak
yaşamak seni...
Çocukken geceleri yıldızlara bakardım...
Başımı gökyüzüne kaldırır
heyecanla yıldızları sayardım; kaçında aşk vardı, kaçından böyle görünürdü gökyüzü,
kaçında denizler bu kadar güzel ve kaçında aşk maviydi...
Yıllar sonra senin gözlerinde gördüm yıldızları... Gözlerinde o çocukluk heyecanımı yaşadım yeniden. Mavi denizleri, mavi gökyüzünü, mavi aşkı gördüm... Belki de onun için sen gözlerini kapattığında sönüyor yıldızlarım...
Gözlerinden bir yol çizdim kendime, yıldızlara tutunarak ulaştım aşka... Aşk maviydi; gözlerinde aşka bulandım... Şimdi belki de bu yüzden; gözlerini kapadığında yolumu kaybedişim...
Şiirler okurdum gökyüzüne bakarak; nefesimden cam buğulanırdı... Adımı yazardım
o şiirli buğuya, yanında bir boşluk bırakarak... Sonra yanına eklenecek mavi aşkımı hayal ederdim saatlerce... Şöyle olmalı, böyle bakmalı, böyle konuşmalı...
Şimdilerde gözlerine bakarak şiirler okuyorum içimden, sen duymuyorsun...
Gözlerinin buğusuna adımı yazıyorum, yanına da mavi aşkımı; yani seni... Kapasan gözlerini, buğusu silinecek, adım silinecek gözlerinden, aşk silinecek...
Bir şiir okuyorum soğuk cama yaslanıp;
“Yokluğun cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum kapama gözlerini” diye biten...
Şimdi gözlerini kaparsan; gözlerindeki yıldızlar sönecek...
Şimdi gözlerini kaparsan; maviler çok üşüyecek...
|
|
|
|
|
|
|